
Uçan kanat tasarımının zorlukları
Geleneksel kuyruk bölümlerinden yoksun olan uçan kanat yapısı, düşük radar izi ve yüksek manevra kabiliyeti sunarken, özellikle uçak gemilerine iniş sırasında büyük riskler barındırıyor. Yatay dengeleyicilerin olmaması, uçağın burnunu yukarı veya aşağı kontrol etmeyi zorlaştırıyor. Ayrıca kontrol yüzeylerinin birbirini etkilemesi nedeniyle uçak dengesiz hale gelebiliyor. Buna bir de gemi arkasında oluşan türbülanslı hava akımı eklendiğinde iniş süreci pilotlar için son derece tehlikeli ve zor bir hale geliyor.
Bu zorlukların üstesinden gelmek için Chengdu Havacılık Tasarım ve Araştırma Enstitüsü, Nanjing Havacılık ve Uzay Üniversitesi ile birlikte “doğrudan kuvvet kontrolü” (Direct Force Control – DFC) adını taşıyan yenilikçi bir sistem geliştirdi.
Bu sistem, uçağın pozisyonunu bozmadan sadece kaldırma kuvvetini hassas şekilde ayarlayabiliyor. Kontrol yüzeylerinin hareketlerini anlık olarak hesaplayan sistem, klasik aerodinamik veri tabanlarına bağımlı kalmadan çalışıyor. Bunun yerine, gelişmiş matematiksel modeller ve özellikle Jacobi matrisleri kullanılıyor.

Simülasyonlarda sistem, altı metreye varan dalgalı deniz koşullarını taklit eden sert hava akımlarına rağmen, uçağın iniş hassasiyetini sadece iki santimetrelik hata payıyla koruyabildi.
ABD Donanması’nın F/A-18 Super Hornet uçaklarında kullandığı Magic Carpet sistemine benzer şekilde çalışan Çinli mühendislerin çözümü, daha esnek ve dinamik. Amerikan sisteminde önceden belirlenmiş ayarlar kullanılırken, Çin’in sistemi her kontrol yüzeyini anlık olarak yeniden hesaplıyor.
Çalışma halen erken geliştirme aşamasında olsa da, Çin’in amacı net: Altıncı nesil savaş uçaklarını, anakaradan çok uzaktaki açık denizlerde operasyon yapabilecek seviyeye getirmek. Araştırmacılar, bir sonraki adımda sistemin kontrol mimarisini daha da sağlamlaştırarak, olası arızalarda dahi çalışmaya devam edebilecek bir yapı kurmayı hedefliyor.
J-36, geçtiğimiz Aralık’ta uçmuştu

Diğer Çin askeri uçaklarının isimlendirme geleneğine uygun olarak gayri resmi olarak J-36 olarak adlandırılan avcı uçağı, benzeri görülmemiş gizlilik yeteneklerinin yanı sıra karma bir gövde tasarımına ve uzun menzilli saldırılar için potansiyel olarak füze taşıyabilecek yeterli güce ve platforma sahip. J-36 için halihazırda uçuş testleri sürüyor. Bu haberde bahsettiğimiz iniş sistemi ise J-36’nın gelecekteki deniz varyantı için geliştiriliyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


Dikey entegrasyonun son seviyesi artık maliyet kontrolü için süper bir örnek.